31 Ocak 2019 Perşembe

Güçsüz Bir Dönem...Hemşirelik...😶

   Yazdım ,sildim,tekrar yazdım, tekrar sildim. Çokça duyguyu bir arada hissedince, çokça fikri bir arada düşünmeye çalışınca ne yazacağını ve nasıl yazıya dökeceğini bilemiyor insan. Yazmaya alışkınım aslında küçüklüğümden beri karalarım özel hissettiğim günlerde . Ama hep boş kağıtlara hislerimi dökerim sonra da buruşturup atardım. Hissettiğim üzüntü,kırgınlık, öfke de uzaklaşsın benden isterdim çöp olan kağıt ile birlikte. Evet ama burası öyle olmuyor, çünkü buraya döndüğümde eski yazılarımı görüyorum ve pişman olacağım sözler sarfetmek istemiyorum. Yana yakıla öfke kusmak, kırgınlıklarımı çığırmak istemiyorum yani. Sebepsiz yazıyorum yine de yazmak beni rahatlatıyor. Neden bunları anlattım şimdi bilmiyorum, yazı beni alıp götürüyor.

   Aslında tatilde olmam gerek benim. Rahat, huzurlu, mutlu olmam gerekiyor. Neden böyleyim diye sorunca kendime şu cevabı alıyorum: Her ailenin kendi sorunları var İrem, ve sen kendi evine geldiysen o evin havasına dahil olmak zorundasın. Aslında evde olmayı çok seviyorsun ama bir yanın eksik. Alıştığın destek yok gibi.Sen bilmiyorsun ama ben biliyorum kimin eksik olduğunu. Göktuğ. Her dakika yanında, önünde, arkanda sana destek olan kişi uzaktayken bile yetmeye çalışıyor ama  yan yana sırt sırta olmaya o kadar alışmışsın ki o yokken kolun kanadın kırılıyor en küçük zorlukta.
💧💧💧
   
    Dün gece burada kendimi ortaya sermişim biraz. Bu güçsüz halim üzerine bugün gün ortasında da benim için kötü olan bir haber aldım. İkinci dönem staja çıkacağımız klinikler açıklandı. Uzun zamandır burada olmadığım için söylemedim ama ilk dönem Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğindeydim. Şimdi de Cerrahi kliniklerinden birinde olacakmışım. Geçtiğimiz sene çevremdekilerle konuşurken kaç defa dile getirdim bilmiyorum ama en istemediğim iki klinikti Kadın Doğum ve Cerrahi. Bu ikisinden biri çıkarsa ağlarım demiştim. Öyle de oldu hem geçtiğimiz yaz hem de bugün.. Sulu gözlülüğümü, çaresizliğimi bir kez daha kanıtlamış oldum kendime.
💧💧💧

   Kadın Doğum dersini çok sevmeme ve  bu alanda yükselmek istememe rağmen sadece öğretim görevlilerinden çekindiğim için istemiyordum kliniği. Birkaç istisna hariç hepsi, öğrenci yanlısı anlayışı ile değil tamamen öğrenci ezme ve aşağılama anlayışı ile kutsanmış gibiler. Ne kadar şey bilirsek bilelim ne kadar çalışırsak çalışalım bütün dönem boyunca kan kusturdular hiçbir şey bilmediğimize ve hiçbir işe yaramayan hemşireler olacağımıza dair.

   Asla unutmayacağım bir öğretim görevlisi var ki bana hakaretler ederken içimden ona neler dediğimi ben bile sayamadım. Çünkü önüne sunumumla ilgili onlarca İngilizce makale özeti sermeme rağmen asla İngilizce'den anlayamayacağımı ve bunlara asla gerek olmadığını farklı farklı cümlelerle fazlaca alay ederek dile getirdi. Tezat olan şu ki olaydan bir hafta önce 'önümüze artık Türkçe makaleler ile değil İngilizce makaleler ile gelin' demiş olması. Buradan ona selam olsun. Dönemi iyi bir notla atlatabilmemin sebeplerinden biri o istisna dediğim araştırma görevlisinin öğrencisi olmam ,biri de sınavlardan güzel puanlar almamdı. 

   Cerrahi ile aramın kötü olmasının sebebi de ikinci sınıftaki stajıydı bu dersin. Klasik, yine bir aşağılanma vakasıydı. 
  
 Alıştım sanıyordum ama alışamadım daha okuluma. Her dönem farklı aşağılanmalarla aydınlanma yaşıyorum. Okulun bir yöntemi olabilir ama bu. Bir meslekten soğutma projesi falan(!)...

  Bu dönemin de nasıl geçeceğini bilmiyorum dolayısıyla. Bütün arkadaşlarıma ve kendime sabır dilemekten başka çarem kalmadı 🙏

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaşanılası

  Allah der ki “Kimi benden çok seversen onu senden alırım”…. Ve ekler: “Onsuz yaşayamam” deme, seni onsuz da yaşatırım.   Ve mevsim geçer, ...