29 Eylül 2019 Pazar

Ve Gelebildim 🙋 Yaşam Güncellemesiiiiii

Keşke böyle devamlı yazabilecek bir kafa yapısına sahip olsam ya da bu bahane yerine başka bahane bulsam😏
    Merhabaaa, geldim. Hayatımdaki büyük-küçük sarsıntılardan sonra yazma engelliymişim gibi hissediyorum ama olsun geldim işte, daha sık(!) yazmak istiyorum. Güveniyorum.
    Peki neler olduuu?!
  • İnanılmaz sancılı intörnlük dönemimden sonra nihayet mezun olabildim.
  • Yüksek lisans başvurum hüsranla sonuçlandı ve kabul edilmedim.
  • Kpss atamasındaki tercihlerimin hepsini İzmir içindeki hastaneler için kullandım ve yine hüsran. 0,8 puanla yerleşme hayallerim cumburlop suya düştü.
  • 45 aldığım Yökdil ve başa bela Yds sınavına tekrar hazırlanmaya karar verdim. 
  • Tek başıma hazırlanmaya çalıştığımda başıma gelen puanı bildiğim için de İzmir'de herkesin tavsiye ettiği Akın Dil kursuna başladım.
  • Ve ve ve yeni atamayı bekliyorum.
   Yani olanlar bunlar. Şu aralar yaptığım şeyler: Pazartesi ve Çarşamba günleri kursa gitmek, kitaplarımdan ve kursun videolarından yardım alarak evde çılgınca İngilizce öğrenme çabasına girmek ha bir de kelimelerin anlamlarını ve telaffuzlarını oturtana kadar deli danalar gibi tekrar etmek.
    Ama uyumak benim vazgeçilmez hobim olduğu için bu okulsuzluğun rahatlığında öyle bir uyuyorum ki  geceyle gündüzü karıştırıp, sonra bu durum yüzünden kendime çok kızıp sabahlayarak uykusuz kalarak normal düzenime döndürüyorum. Evet yapıyorum bunu blog🙆.
    Yazın buraya hiç yazmamamın sebebi sanırım aşırı stresli bir yaz geçirmemdi. Okulun bitmiş biraz rahat ol dimi? Ama yok. Mezun olunca ''ben napıcam allahım'' stresi en kötüsüdür derlerdi de ben inanmazdım. İzmir'in en köhne, en ulaşılmaz, en köy yerinde yer alan üniversite de beni yüksek lisansa almayınca o atama bekleme döneminde iyice çıldırdım.(Kabul edilmediğim için değil vallahi o üniversitenin kendi öğrencileriyle konuştuğumda da benim dediklerime yakın bir tasvirde bulunmuşlardı. Bir ben bir onlar bilir😏.) Eğer o arada gelip buraya yazsaydım klavye bozulurdu gözyaşlarımdan. Yüksek lisansa kabul edilmediğim için değil bu arada, kendimi aşırı işe yaramaz hissettiğim için. Çünkü ben o yüksek lisansa kabul edilsem dahi eminimki baş edemezdim çünkü orası bana 1.5 saat kadardı trafiksiz. Göktuğ bana bunu defalarca hatırlatsa dahi beni bu düşünceden yeterince uzaklaştıramadı. Üstüne şu kadarcık puanla atanamayınca da gözlerimden bardaktan boşanırcasına.... Anladın sen kuzucum bloğum. Annem, babam ve Göktuğ hemen İrem'i ayağa kaldırma projesine girişip beni İzmir'de bir dil kursuna yazdırmayı teklif ettiler. Salya sümük halimden İzmir'e tıpış tıpış geri dönüş halime geçmem ışık hızındaydı.
     Ve geldim. İzmir'i seviyorum blog. Bandırma ne kadar esareti andırıyorsa bana, İzmir de o kadar özgürlüğü hissettiriyor.
     Evet işte yine sabahladığım bir günün sabahından seslendim ve aşırı dinç haldeyim vee yazmayı inanılmaz özlediğimi farkederek koştum buraya.
     Son bir şey daha söyliyim mi? Buranın gündüzleri hala güneşe ateş edecek cinsten, yıldım.
       Yine gelicem blog. Şimdi gidip biraz İngilizce çalışayım.
Günümüz güzel geçsiiin🙋
 

Yaşanılası

  Allah der ki “Kimi benden çok seversen onu senden alırım”…. Ve ekler: “Onsuz yaşayamam” deme, seni onsuz da yaşatırım.   Ve mevsim geçer, ...