Son yazılarımın birinde hedeflerimi ele almışım. İzmir'e atanmak, para kazanmak, yüksek lisansa başlamak ve bir de araba. Sonuncusu hariç hepsi tamam. İşimde bir buçuk yılı doldurdum, Doğum ve Kadın Sağlığı yüksek lisans programının da ders dönemini bitirip teze geçtim. Geriye dönüp bakınca hayatımın en sorumluluk dolu günlerinde ama aynı zamanda en mutlu en özgüvenli en rahat en eğlenebildiğim zamanlarındayım. Bu kadar kötü ülke gündeminde bu ne neşe mi? Neşe değil de bu kadar kötülüğün arasında kendimi gerçekleştirebilince basit bir iç rahatlaması diyelim. Geçinme derdinin yanında istediğim zamanda istediğim kadar parayı özgürce harcayıp belki ayın sonunda cebimde kuruşlar kaldığında bile o acıyı kendim çekiyor olmak güzel. Özgürlüğün hastasıyız Yay burçlarım.
Hayat ne garip. Hedef koyarken zaman geçsin de bir an önce o hayallerin kahramanı olayım diyorsun, ama o kahraman olabilmek için yaş alacağın fikrini ihmal ediyorsun. Yaşlanıyorsun kızım. Eski hedefler bitmiş. Yenilere ihtiyaç var. Yenilerden daha yenilere... Günler hızla ilerliyor. Aa unutuyordum. Çok da güzel arkadaşlıklarım var şimdi. Her ortamdan sonra bundan da daha güzel arkadaşlara sahip olamam herhalde diyorum. Her seferinde de daha iyisini buluyorum. Belki daha iyisi demek hoş olmadı, delete kullanmıyorum gerçekten. Daha iyi derken daha çok içimi açabildiğim, onların yanındayken daha çok kendim olabildiğim arkadaşlarım demek istiyorum. Ay aman içim panayır gibi şuan, her yerden gelen renk huzmeleri, çığlık sesleri.. Yazımı kısacık zamanda noktalıyorum. Yine döndüm buraya, ayrılmak yok uzun bir süre söz, çok çok özlemişim. Mutlu günleriniz olsun💜
Oyyy :D Yazma isteği bir anda şahlanınca ben de şaşırdım ama mis oldu :) Yorumunu görünce benim de nasıl modum yükseldi anlatamam, hoşbulduuk :)
YanıtlaSil