1 Aralık 2019 Pazar

23 kez suç duyurusu ve ölüm

   Ayşe Tuğba Arslan 51 gün önce hakkında defalarca uzaklaştırma kararı çıkarttırdığı eski eşinin satırla saldırması sonucu ağır yaralandı. 44 gün hastanede mücadele verdikten sonra gözlerini sonsuza dek kapadı.
   İnternetteki haberinin kısaca özeti yukarıdaki paragraf.
   Bu kadını unutmayacağız, unutmamalıyız nurlar içinde uyusun demek için falan yazmıyorum ben şuan. Çünkü ben ne dersem diyeyim o mücadelesine sonuç bulamadan ölmek zorunda kaldı. Ben içimdeki nefreti kusamıyorum, yapamıyorum böyle çaresiz. Ne yapabilirim söyleyin bana.
   Son bir yılda tam 23 kez suç duyurusunda bulunmuş bu kadın. Son dilekçesi saldırıya uğradığı gün çantasından çıkmış. O son dilekçesinde bile "Ayaklarımın üzerinde durmaya çalışıyorum ama dayanamıyorum. Dışarı çıkamıyorum her an beni takip ediyor. Şiddetinden tecavüzünden bıktığım için boşandım ama hala peşimi bırakmıyor nolur yardım edin, beni öldürecek. Öldürünce mi duyacaksınız sesimi" demiş. Yalvarmış yalvarmış.
   23 kez 23 kez 23 kez. Beynimde yankılanıyor bu. Ben okuyunca dayanamıyorum sen nasıl dayandın diye bağırmak istiyorum.
   Defalarca kocası hakkında açılan davalar delil yetersizliğinden düşmüş. Siz o kadının neler yaşadığını dinlediniz mi? Ya da dinlediniz de inandınız mı? Bitmiş o kadın bitmiş. Ben hayatımda suç duyurusunda nasıl bulunacağımı bilmiyorum bu kadın nasıl dayandı 23 kez yaptığı şeyden bir sonuç alamamaya. Hala şiddete tecavüze tacize korkuya nasıl dayandı.
   Sözüm tükenmiyor asla tükenmez ama elimden bir şey gelmiyor. Çevreme doğru insanları seçin, insanları doğru seçin nolur demekten yorulmayacağım asla. Çünkü devlet ancak öldüğümüzde bizim arkamızda duruyor. Geriye kalan tek şey bizim insan olanla birlikte olmamız. Yoksa bu hayat kadın için çok acımasız çok gaddar.
   Biz taciz edilince karşı taraf pişmanım deyip kurtuluyor. Neden? Tecavüz edip kadının hayatını karartmadı bitirmedi diye mi? Bitirmedi değil bitiremedi. Ama devamı hep gelecek. Ne olursa olsun o tacizlerin sonu bir gün tecavüze gidecek. Adam karısını sokak ortasında dövüyor ve pişmanım diyor. Neden? Öldürmedi, boğazını kesmedi ya da defalarca bıçaklamadı diye. Ama o kadın bir gün ölecek. O yaralamaların tehditlerin kıskançlıkların sonu bir gün cinayete varacak. Kimse bu kadar kör değil biliyorum. Sadece kör taklidi yapılıyor. Kör taklidi o kadının hayatını elinden koparıp alıyor.
   Ben bu yazıları yazmaktan hoşlanmıyorum. Niyetim asla canınızı sıkmak değil. Sadece katlanamadığımda yazıya dökmem gerekiyor ve birilerine bir şekilde dokunmam gerektiğini hissediyorum hata yapmaması için.
    Ayşe Tuğba Arslan öldü ve geri gelmeyecek. Başka birinin ölmesine daha göz yummak istemiyorum.
   Hakkında yazı yazmak istediğim bir videoyu da buraya eklemek istiyorum. 3 yıl önce eski erkek arkadaşı tarafından falçata ile boğazından çok kez bıçaklanan ve şans eseri hayatta kalabilen Tuba Korkmaz yaşadıklarını anlatıyor bu videoda. Psikopatlığını nasıl anladığını, anlayınca nasıl terk etmek isteyip edemediğini ve başına gelen olayı ayrıntılarıyla anlattığını izleyebilirsiniz videoda. Geçtiğimiz aylarda  hayatını kaybeden Emine Bulut'un öldürüldüğü anları gösteren videoya yaptığı yorumla gündeme gelmişti Tuba Korkmaz da. Ben o boğazın kesilme hissini bilirim demişti. İzlemenizi  tavsiye edebilirim.


23 yorum:

  1. Yasa çıkarmak bu kadar mı zor. Aleme ibret olsun diye idam lazım gerçekten. Ben idam olsun istiyorum.. Ama halkın gözü önünde olsun korksun insanlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıkçası farklı fikirlerdeyiz çünkü ben idama karşıyım. Çünkü idam yasası çıktığında mutlaka devamının geleceğini düşünüyorum. Devamı derken devletin ilerde istediği herkese istediği gibi idamı dayatabileceği ve istediği kişiyi öldürerek sonsuza kadar susturabileceği düşüncesindeyim. Bu beni korkutuyor açıkçası. Gerçekten suçsuz insanların sonsuza kadar gözlerinin kapatılmasından yana değilim ben. Ama tabiki düşüncenize saygım sonsuz. Çok fazla sinirlenince benim de içimden idam isteği asla geçmiyor diyemem, sadece sakinleşince gerçek düşüncemi bulabiliyorum. Çok teşekkür ederim yorumunuz için

      Sil
  2. Üzücü şeyler.Bilgilendirme için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Sorumlular cezalandırılacak mı bakalım?
    Dosyayı her seferinde rafa kaldıran SORUMLULAR görevden alınacak mı?
    Süreç ile göreceğiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç hiç sanmıyorum. Cezalarını çekseler de bir şey farketmeyecek artık, 23 kere bağırıp çağıran kadın öldürdüler el birliğiyle

      Sil
  4. Offf her birine ayrı ayrı çok üzülüyorum tabii ama en çok içimin yandığı kadın cinayetlerinden biri oldu bu.. Kesinlikle katılıyorum size.. Ben de sizin gibi yazıp duygularımı paylaşmak istemiştim ama yapamadım.. Emeğinize sağlık ❤️Hiçbir kadının bu ve benzeri hiçbir şiddete maruz kalmaması, bu vesile ile ölümü yaşamaması dileğiyle 🙏🙏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de öyle. Bazen yazıya dökmeden yapamıyorum. Çok teşekkürler. Keşke hiçbiri gerçek olmasa da ben sadece saçmalıyor olsam yazılarımda. Umarım 🙏

      Sil
  5. Videoyu izleyebilecek güç bulamadım kendimde. Unutmayacağız, unutturmayacağız lafları da boş geliyor bana. 23 kez diyorsunuz. 23 kez ölüme gidiyorum diyen birini bu devlet nasıl koruyamaz. Yasaysa yasa değişsin. Kararı veren hakimin keyfiliğiyse en ağı şekilde cezalandırılsın. Bal gibi unutuluyorlar, ne kadar unutmayacağız denilse de. Şehitler ölmez derken anaların yüreği yanmaya devam ettiği gibi sözünü ettiğim önlemlerin alınabilmesi için bir baskı oluştursa bu kelamları edenler, halktan aldıkları destekle daha faydalı bir iş başarmış olurlar kanımca.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında videodaki kadının yaşadığı olay 3 yıl önce olduğu için oldukça toparlanmış durumda şuan. Videonun bazı yerlerinde ağlayıp bazı yerlerinde de gülüyor. Özellikle küçük kızının onu o haliyle gördüğünü anlattığı kısımda videoyu bri süre kesiyorlar bile. Özellikle "yapan bir daha yapar güvenmeyin" dediği kısımları o kadar güzel anlatmış ki.
      Evet 23 kez sesi duyulmayan kadın. Ben bu yasanın yeterince koyulacağına dair umudumu kaybettim sanırım. Çünkü bizim ülkemizde şiddet uygulayan ya da öldüren erkeklerin 'kıskandım namusumu korumak için bir anlık öfkeyle yaptım' demeleri üzerine cezalarına indirim yapılıyor. Hangi adaletten bahsediyoruz ki aslında çok haklısınız. Bizim ülkemizde kadın erkeğin namusu olarak görüldükçe nr boşanmalar medeniyet kazanabilir ne de şiddet son bulabilir

      Sil
  6. Maalesef bu konular can acıtıyor.. Yasa koyucuların çoğunluğu erkek ve bu duruma empati yapamıyor, yapmak istemiyor egolarından sanırım. Ve bence hangi kesimden olursa olsun buna göz yuman yöneticilerin hepsi birer tecavüzcü! birer katil! hayat çalan hırsızlar! Başka bir şey söyleyemiyorum. Çünkü bu konu hakkında ben de araştırma yapıp yazı yazıyorum. Bu dertli ve muzdarip kadın kardeşlerimiz, Kadın Meclislerine başvuracaklar, başka çaresi yok! :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu empati konudu gerçekten aklıma gelmemişti. Çok haklısınız. Büyük millet meclisimiz varken kadın meclislerinden medet ummamız çok can yakıcı çok üzücü. Ama doğru, başka çare yok

      Sil
  7. kamu spotları dönüp duruyor sadece, caydırıcı ceza lazım. kadının toplumdaki yeri evle sınırlandırılmış kafada. belediyelere kadın şoför alınması mesela çok desteklediğim bi hareket. kadınları görmeliyiz her yerde görmeliyiz. burada belediyelerin ön ayak olması çok önemli. peyzaj bitkilerinin bakımı için çalışanların yüzde doksan beşi erkekmiş. güç gerektiren bi iş de değil oysa. çiçek ekmek kadına ne güzel yakışır. yol kenarlarında kadın olmasını mı istemiyorlar. park ve bahçeler müdürlükleri neden sakınıyorlar kadınları. böyle yapa yapa kadını evle bağdaştırdılar. dışarıda görünce yaftalamalar başlıyor. sorun temelde. herkesin suçu var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle çok haklısın. Yukarıda yazdığım yazının konusuyla alakasız tabiki ama ben kadınlarda da suç bulmuyor değilim biliyor musun. Bizim kadınlarımız ne kadar kadın ile erkek eşittir ya da eşit olabilir dese de nedense hep kırıp döken masaya yumruğunu vuran sürekli kıskanan erkeklerden hoşlanıyor. Benim etrafımda var böyle tipler. Olmamalı artık yani. Biz taş devrinde yaşamıyoruz ki. Evet o devirlerde erkek avlanıp kadın mağaranın işlerini yada yemek işlerini yapıyor olabilir erkeğine muhtaçlık söz konusu. Ama günümüz çok farklı. Belediyeler yada başka yerler kadar keşke biz hemcinslerim olarak da değişsek güzel olmaz mı? Kendimize sığınak aramasak mesela. Karşımızdaki erkeğin bize kötü davrandığını, bizi hor görmeye düşük görmeye çalıştığını hissettiğimizde onu bırakıp gidebilmeliyiz. Ama biz gidemiyoruz aksine erkektir olabilir böyle şeyler diyoruz. Çoğul konuşuyorum ama dediğim gibi etrafımda böyle düşünen çok kadın var. Bir de kadının en büyük düşmanının kadın olma olaslığı var tabi. Sayfalarca yazı yazabilirim bu konuda. Önce kadın kadını yermek yerine yüceltmeli ki aramızda savaş bitsin ve erkeklerin gözünde birbirini tırmalayan değil de seven bir cinsiyet olalım. Tamamen kendi fikirlerim tabiki. Yorumun için çok teşekkür ederim.
      Nice güzel yarınlara demekten başka bir şey gelmiyor elimden

      Sil
  8. toptan çıldırdı ülkemiz insanı.

    YanıtlaSil
  9. Ne olduk biz, insan değiliz o net ama neyiz?
    Çıldırmak üzereyim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynımduygularla yazdım . haberlere baktığımda da sık sık bu duygularla kaplanıyor içim. Bazen de böyle yazıyorum dayanamayıp işte. Biz caniyiz

      Sil
  10. Ya anlayamıyorum bir insan nasıl bir insanı öldürme noktasına gelebilir.Bu nasıl zihniyet anlayamıyorum.23 kez suç duyurusunda bulunmuş Allah aşkına 23 kez.Nasıl bir ülkede yaşıyoruz.Bunları diyoruz ama bir kaç gün sonra bunları unutup hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam edeceğiz.Biz unuttukça birileri gene ölmeye,şiddet görmeye devam edecek.Bu insanlar yüzünden kendi ırkımdan nefret etmeye başladım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oo çoktan mefret ettim ben. Sokakta yanımızdan geçen insanların hangisinin manyak psikopat olduğunu anlayamıyoruz ki. Yapılacak öncelikli şey böyle insanları kendimizden uzak tutabilmek. Karşımızdakinin en küçük şiddet içeren davranışında terketmek tüm iliçiği kesmek. Yoksa ilerledikçe onun adını aşk falan sanıyoruz biz, ne komik ne iğrenç bir durum.
      Bu kadın 23 kez bağırmış ama sesini duymak istememişler, net.

      Sil
  11. Bu olayların hepsinde insanlığımızdan önce kadınlığımızla yargılanıyoruz biz, haklısın. Neden mini etek giydin neden gece sokaktaydın neden içki içtin.
    Biz kadınlığımızdan önce insanız diye haykırmak istiyorum.

    YanıtlaSil