Dedem trafik kazasından sonra 3 ay yoğun bakımda kaldı. Yavaş yavaş çöktü yüzü. Ama ölümden hemen sonrasındaki görüntüsü hala gitmiyor gözümün önünden. Yeşil gözlerinin rengi kalmamıştı. O kuvvetli, dipdiri, asla yaşını göstermeyen vücuttan geriye salmış incecik bir vücut , yer çekimine karşı koyamamış bir yüz kalmıştı. Alakasız anlarda gözümün önüne geldiğinde kendimi tutamayıp kopuyorum hayattan. Sadece Göktuğ çıkarabiliyor beni o dipten. Babaannemin vefatını da babam beni ağlayarak aradığında öğrendim. Yarıyıl tatilinde de yatağa bağımlı haldeyken evdeki hemşirelik bakımlarını gerçekleştirirken farkındaydım zaten durumunun kötüye gittiğini, dolayısıyla o kadar etkilenmem diye düşünmüştüm. Ama yaşamla ölüm arasındaki ince çizgi çok garip. Ölmeden iki gün önce telefonda seni öpüyorum iyi bak kendine dediği sesi hala kulaklarımda. İzmir'e döneceğim gün elime kendi parasından sıkıştırdığı an sanki biliyordu bir daha göremeyeceğini. Apar topar gittim Balıkesir'e ama bakamadım yüzüne o da gözümün önünden gitmez diye. Bencillik mi bilmiyorum ama inanılmaz korktum. Bir insanın sesi çıkarken bir anda çıkmaz oldu.
Bir de babamın ağladığını ilk kez duydum.
Canım benim başın sağ olsun.Allah sabır versin..Yazdıklarını okurken çok duygulandım.Aklıma 1.5 yıl önce kaybettiğim babacığımm geldi..
YanıtlaSilÇok sağolun ben de yazarken fazlasıyla duygusaldım kötü günler oluyor bu günler.. Sizin de başınız sağolsun , bir şekilde atlatıyoruz her şeyi...
Sil